XIV. Altıncı Chakra
Ajna Chakra ya da Kaş Chakrası, Üçüncü Göz, Bilgelik Gözü, İç Göz Chakrası veya Yönetici Chakra
Altıncı chakra, burun köprüsünün bir parmak üstünde alnın ortasmdadır. Öne doğru açılır.
Altıncı Chakra ve İlgili Özellikleri
Renk: Lacivert, ayrıca sarı veya menekşe
Duyu: Tüm duyular ve duyu dışı algılama
Sembol: 96 taç yapraklı lotus (2x48 yaprak)
Temel İlke: Oluş bilgisi
Bedenle İlgili Bölgeleri: Yüz, gözler, kulaklar, burun, sinüsler, beyincik, merkezi sinir sistemi
İlgili Salgı Bezi: Hipofiz
Hipofize bazen "temel bez" de denir. Çünkü salgılama aktiviteleri diğer bezlerin de çalışmalarını kontrol eder. Bir orkestra şefi gibi, diğer bezlerin uyumlu etkileşimlerini gerçekleştirir.
Astrolojik Burçlar ve Gezegenler
Merkür: Entellektüel düşünce, akılcı düşünce
Yay/Jüpiter: Holistik düşünce, iç ilişkilerin farkına varma
Kova/Uranüs: İlahi olarak esinlenmiş düşünce, yüksek bilgi, sezgi kıvılcımları
Balık/Neptün: Hayal gücü, sezgi, kendini adayarak iç doğruya ulaşmak
Altıncı Chakranın Amacı ve İşlevi
Oluşun bilinçli algılanışı altıncı chakra yoluyla meydana gelir. Yüksek zihinsel güçlerimizin, entellektüel kapasitemizin, hafızamızın ve irademizin merkezidir. Fizik düzlemde, merkezi sinir sisteminin yönetim merkezidir.
Gerçek rengi berrak bir çivit mavisidir (lacivert) fakat sarı ve menekşe'de bulunabilir. Bu renkler çeşitli bilinç düzeylerinde farklı fonksiyonlara sahiptirler. Akılcı ya da entellektüel düşünce sarı ışıma yaratırken, berrak bir koyu mavi, sezgiyi ve holistik düşünceyi temsil eder. Duyu üstü algılama menekşe tonu renklerle gösterilir.
Yaşamımızdaki her bilinçlenme, öncelikle bilinçaltı duygusal kalıplarla ya da gerçeklik bilgisiyle beslenen düşünce ve hayallerle başlar. Nasıl tamamlanmış bitkinin ihtiyacı olan bilgi tohumda bulunursa, Yaratılışta beliren tüm bilgiler de saf "Oluş"ta bulunur. Kuantum fiziğinde bu alana "standardize alan" ya da "maddenin en düşük hareket alanı" denir.
Oluş kendi varlığının bilincine vardığında, yaratıcı gelişim başlar. Özne ve nesne arasında başlangıçta oluşan ilişki ikiciliğe yol açar. Oluş, şekilsizliğinde, ilk titreşim kalıbını meydana getirir.
Bu ilk temel titreşim açısından bakıldığında farkındalığın gelişimi yolundaki her adım yeni ve farklı bir titreşim kalıbı yaratır. Böylece saf eterik oluştan maddenin en yoğun haline kadar yaratılışın düzeyleri insan yaşamında belirir ve çeşitli titreşim düzeyleriyle birlikte chakralarla temsil edilirler. Bu gelişim, içimizde ve üzerimizde meydana gelir.
Üçüncü göz, bilince ulaşmanın mekanı olduğundan, burada maddeyi belirleyip, ayrıştırabilirsiniz. Fiziksel düzeyde yeni gerçeklikler yaratabilir, eskileri çözebilirsiniz.
Kural olarak, bu süreç bizim yönümüzden otomatikman ve bilinçsizce gelişir. Yaşamımızdaki kararlı düşüncelerin çoğu çözümlenmemiş duygusal kalıplarla kontrol edilir ve kendimizin ve diğerlerinin fikirlerine ve önyargılarına göre programlanır. O halde, zihninimiz çoğu kez, duygu yüklü düşüncelerimizin efendisi değil uşağıdır. Bu düşünceler yaşamımızda da ortaya çıkar çünkü dışarıdan algıladığımız ve yaşadıklarımız aslında öznel gerçekliğimizin belirtileridir.
Bilincimizi geliştirerek ve üçüncü gözü açarak, bu süreci daha iyi denetleyebiliriz ve hayal gücümüzde isteklere ulaşmak için gerekli enerjiyi yaratabilir. Açık bir kalp chakrasıyla işbirliği içinde, yakın ve uzak mesafelere şifa dağıtan enerjiler gönderebilirsiniz.
Aynı zamanda fiziksel gerçekliğin ötesindeki tüm yaratılış düzeylerine ulaşabiliriz. Bunun bilgisi bize, sezgi, altıncı his ya da aşırı duyarlı işitme, hissetme şeklinde ulaşır. Önceden belirsizce şüphe ettiğimiz şeyler şimdi daha açık bir şekilde algılanır.
Uyumlu Çalışma
Günümüzde gelişmiş bir bilinç düzeyiyle birlikte tamamen açık üçüncü göze sahip çok az insan vardır. Altıncı chakra, gelişimini tamamlamamış olsa bile, diğer chakraların herhangi birinden daha uyumlu çalışabilir. Bu kendini aktif bir zihin ve gelişmiş entellektüel yetenekler şeklinde gösterir. Bilimsel araştırmaya ilgi ya da felsefi gerçekleri tanımlayabilme, kısmen açık ve uyumlu çalışan üçüncü göz chakrasının bir belirtisi olabilir.
Belki de, tam gelişmiş bir görselleştirme kapasitesine ve çoğu şeyi sezgisel olarak anlayabilme yeteneğine sahipsiniz. Zihniniz mistik gerçeklere açık. Görünen dünyanın sadece fiziksel düzeyde beliren ruhsal ilkenin bir alegorisi, sembolü olduğunu farkediyorsunuz. İdealizm ve hayal, düşünmenizin anahtar sözcükleri. Zamanla düşüncelerinizin gerçekleştiğini farkediyorsunuz.
Üçüncü göz chakranız ne kadar çok gelişirse, düşünceleriniz de o kadar kestirmeden gerçekliğin iç farkındalığına yönelir. Gittikçe daha çok sayıda insan, belirli oluş düzeylerinde, altıncı his gibi altıncı chakra yeteneklerini geliştirmeye başlıyor; diğerleri ise gerçekliğin öteki boyutlarına (uykuda ya da meditasyon sırasında) geçici iç görüler kazanıyorlar.
Açık bir üçüncü gözün sahip olduğu yetenekleri ve algıları tüm genişliğiyle açıklayabilmemiz olanaksız. Böyle bir çalışma böyle bir kitaba sığmazdı ve biz diğerlerinin bilgilerine bağlı kalmak zorunda olurduk. Yine de, altıncı chakranızı tamamen geliştirdikten sonra önümüzde neler bulunduğu hakkında genel bir fikir vermek istiyoruz.
İlk olarak, dünyayı yeni bir şekilde algılayacaksınız. Akılcı düşüncenin sınırlamaları tamamen aşılmış olacak. Düşünme tarzınız holografik olacak ve farklı yaratılış sahalarından gelen bilgileri, gelişen farkındalık yeteneğinizle bütünleştireceksiniz.
Maddi dünya size saydam görünecek. Bilinciniz İlahi olanın bir aynası oldukça, maddi dünyada, oluşun tüm sübtil düzeylerinde meydana gelen enerji dansının bir aynası olacak. Duyu üstü algılarımız o kadar açıktır ki, dıştaki şeylerin yüzeylerinin ötesinde çalışan enerjileri doğrudan algılarsınız. Hatta, bu enerjileri bilinçlice kontrol edebilir ve kendi görünüm şekillerinizi yaratabilirsiniz. Fakat yine de, sınırlarını aşamayacağınız bazı kurallara bağlı kalacaksınız, yani doğal bir düzen her zaman var olacaktır.
Sezginiz ve içgörünüz gerçekliğin tüm sübtil düzlemlerine giden yolu açacak. Maddi yaratılış düzlemleriyle saf "oluş" arasında sayısız dünyalar olduğunu ve bunlarda yaşayan çok sayıda yaşam şekli olduğunu anlayacaksınız. İç gözünüzün önünde çok yüzlü bir yaratılış oyunu oynanacak ve gerçekliğin her an yenilenen şekillerinin ve düzeylerinin sonu yokmuş gibi görünecek. Bu "yaratılış dansı" sizi hayrete düşürecektir.
Uyumsuz Çalışma
Uyumsuz çalışan altıncı chakranın en sık karşılaşılan belirtisi, zihinsel alanın fazlasıyla ortaya çıkmasıdır. Yaşamınız, neredeyse tamamen akıl ve düşünceyle belirlenir. Hayatınızın tüm yönlerini entellektüel bir tavırla düzene sokmaya çalıştığınızdan, yalnızca akılcı zihninizle algılayabildiğinizi kabul edersiniz. Entellektüel yetenekleriniz çok gelişmiş olabilir ve üstün bir analiz kapasitesine sahip olabilirsiniz, fakat holistik bakış açısından ve yaşadıklarınızı doğal dengenin kozmik kanunlarıyla bütünleştirme yeteneğinden yoksunsunuz.
Kolaylıkla entellektüel kibir tuzağına düşebilirsiniz. Kabul ettiğiniz şeyler aklın anlayabileceği ve bilimsel metodlarla ispat edilebilen olgular. Ruhsal iç görüyü, bilim dışı ve gerçek dışı bulduğunuzdan dolayı reddediyorsunuz.
Uyumsuz çalışan üçüncü göz chakrasının sahip olabileceği bir başka etki de, yalnızca güç göstermek, veya kişisel ihtiyaçları gidermek için insanları veya olayları zihin gücüyle etkilemeye çalışmaktır. Bu durumda, solar pleksüs chakra dengesizdir ve kalp ve taç chakraları çok az gelişmiştir. Üçüncü gözünüz engellere rağmen açılırsa, niyetleriniz yaşamın doğal akışına zıt olsa bile gelişme gösterebilirsiniz. Fakat er ya da geç bir yalnızlık duygusu doğacak ve elde etmeye çalıştığınız tatmin uzun süreli olamayacaktır.
Altıncı chakradaki yanlış yönlendirilmiş enerjilerin muhtemel bir sonucu temel chakra ve diğer chakralar uyumsuz çalıştıkları zaman ortaya çıkar. Algılamanın sübtil düzeylerine ulaşmakla beraber, aldığınız bilginin gerçek anlamını kavrayamayabilirsiniz. Çözümlenmemiş duygusal kalıplara bağlı olarak kendi hayal gücünüzle birleşirler. Bu öznel hayaller o kadar güçlü ve egemen olabilir ki, tek gerçek olduğunu düşünmeye başlarsınız. Onları dış dünyaya yansıtırsınız ve sonuç olarak gerçeklikle bağlarınızı yitirirsiniz.
Yetersiz Çalışma
Eğer altıncı chakradaki enerji akışı, önemli bir dereceye kadar engellenmişse, görüp kabul edeceğiniz tek gerçeklik dışarıdaki görünen dünya olacaktır. Yaşamınız, maddi arzular, fiziksel ihtiyaçlar ve gizli kalmış duygularla dolu olur. Spiritüel konuşmaları ve tartışmaları bir zorlama ve zaman kaybı olarak görürsünüz. Ruhsal gerçekleri reddedersiniz çünkü onları hiçbir işe yaramayan duygusuz rüya ürünleri olarak görürsünüz. Düşünceleriniz kurulu toplum düzenine göre ayarlanmıştır.
Zor koşullarda kolaylıkla bocalarsınız. Unutkan da olabilirsiniz. Görünüşünüz bozulmuşsa, altıncı chakranın yetersiz çalışmasıyla birlikte yürüyen bir etki meydana çıkar. Bu durumda, kendi içinize daha yakından bakmalı ve yüzeyin ardında yatan bölgeleri bilmelisiniz.
Daha ileriki aşamalarda, düşünme tarzınız karmaşıklaşır ve çözülmemiş duygusal kalıpların etkisine girer.
Altıncı Chakrayı Temizlemenin ve Canlandırmanın Yolları
Doğayı Yaşamak
Geceleyin yıldızlı, lacivert gökyüzünü seyrederek üçüncü gözü uyarabilirsiniz. Bu doğa deneyimi, zihninizi tüm ifade şekilleriyle sınırsız genişliklere açar. Uzayın sonsuzluğundaki gök cisimlerinin dansıyla temsil edilen, yaşamın görülen düzleminin ardındaki sübtil enerjiler, yapılar ve kanunlar hakkında size bir fikir verir.
Ses Terapisi
Müzik: Zihninizi rahatlatan ve açan, kozmik boyutlar hakkında hayaller ve duygular uyandıran sesleri kullanabilirsiniz. New Age müziği bu açıdan özellikle uygun olacaktır fakat üçüncü göz chakrasını uyaran ve uyumlulaştıran Doğu ya da Batı klasik müziği parçaları da vardır. (Klasik Batı müziği; özellikle Bach).
Ses: La'dan söylenen "i" sesiyle ("iyi" de olduğu gibi) bu chakrayı harekete geçirebilirsiniz. Yukarı doğru bir hareket başlatır ve yeni içgörülere doğru esin gücünü temsil eder.
Mantra: KSHAM (KŞAM okunur)
Renk Terapisi
Saydam laciverdin altıncı chakra üzerinde açıcı ve saflaştırıcı bir etkisi vardır. Zihne iç sakinlik, berraklık ve derinlik verir, duyguları sübtil algılama düzeylerine açar, güçlendirir ve iyileştirir.
Değerli Taş Terapisi
Laciverttaşı: Batıda kullanılan adıyla Lapis lazulinin lacivertinde, gece gökyüzünde dağılmış yıldızlara benzeyen altın rengi pirit parçaları bulunur. Lapis lazuli kozmostaki güvenlik duygusunuda ruhumuza iletir. Zihni içeriye yönlendirir, enerjilerini güçlendirir ve yüksek prensipleri anlayabilmemizi sağlar. Sezgimizi ve iç görümüzü uyararak maddi dünyanın gizli anlamının ve ardındaki enerjilerin bilincine vardırır.
Mavi Safir: Lacivert berrak, saydam bir safir zihnimizi kozmik bilgiye ve sonsuz gerçeklere açar. Titreşimlerinin bedenimizde ve ruhumuzda saflaştırıcı, dönüştürücü ve yenileyici bir etkisi vardır. Sonlu ve sonsuz arasında bir köprü kurar ve bilincimizin İlahi Sevgi'yle birlikte akmasını sağlar. Ruhsal yolda gerçeklik arayışındaki canlara berraklık getirir.
Sodalit: Lacivert sodalit zihnimizi saflaştırır ve daha derin düşünmesini sağlar. Işıması bize dinginlik verir ve sinirlerimizi güçlendirir. Eski düşünce kalıplarını çözmemize yardım eder ve fikirlerimizi ve bilgilerimizi günlük yaşama uygulayabilmek için gerekli olan güveni ve enerjiyi verir.
Aroma Terapisi
Nane: Ferahlatıcı nane kokusu üçüncü gözün küresindeki (sahasındaki) tıkanıklıkları açar ve kişiyi eski, sınırlayıcı düşünce kalıplarından kurtarır. Zihni berraklaştırır ve yoğunlaşma gücünü arttırır.
Yasemin: Hoş, çiçek kokulu yasemin, zihnimizi derin gerçeklerin mesajlarını taşıyan hayal ve görüşlere açar. Titreşimleri duyularımızı keskinleştirir ve üçüncü göz chakralarının enerjisiyle kalp chakrasınınkileri birleştirir.
Yoga Şekilleri
Ynana Yoga: Ynana Yoga, zihnin gerçeklik ile gerçek olmayan, sonsuzla geçici arasındaki farkı anlama yeteneğini geliştirme üzerine kurulu bir farkındalık yoludur (bilinçlilik yöntemidir). Ynana Yoga'ya göre yalnızca tek bir değişmeyen, sonsuza kadar süren gerçeklik vardır. Tanrı'nın görünmeyen yönüyle birleşene kadar dikkatini mutlak olana yönlendirir.
Yantra Yoga: Yantralar, İlahi Oluş'u tüm yönleriyle temsil eden geometrik şekilli resimlerdir. Görmeye yardımcı olurlar. Kişi meditasyon yaparak bu resmedilmiş yönlere tamamen girer ve onları iç gözlemle zihinde canlandırır.
0 yorum:
Yorum Gönder