Yandex.Metrica Sanki, Bir Sanatçı Bana Bir Sanat Gösterisi Yapıyor... | Bioenerji, Refleksoloji, Masaj | 0 543 325 46 12

Sanki, Bir Sanatçı Bana Bir Sanat Gösterisi Yapıyor...



Herhangi bir yerden 1 cm³ toprağı alın ve inceleyin.İçinde milyonlarca canlı var.

Sudan alın gene milyonlarca canlı var.

O canlılardan bir tanesinin hayatını incelediğimizde, görüyoruz ki bizim yaşamamız için her biri fonksiyon yapıyor.

Yani mikrodan makroya sistemdeki her şeyin bizim için çalıştığını görüyoruz.

Küçük küçük tahta parçalarını yere atıyoruz.Bi zaman sonra bakıyoruz ; içine ambalajlanmış , dilim dilim hazırlanmış şekilde,kalsiyum,magnezyum,potasyum doldurulmuş bi de lezzeti konulmuş aroması konulmuş meyveler yiyoruz.

Portakal yiyoruz , muz yiyoruz.Küçük tahta parçaları dediğimizde tohum.

Dünya bize bütün güzelliklerini sunuyor.

Göğün rengi ayrı seçilmiş,çeşit çeşit hayvanlar.Hepsi mükemmel şekilde.

Dekorasyon yapılmış ve hepsi ekolojik sistemde yerini almış.

Peki niçin dünyanın her köşesinde yaşam varda kainatta hiçbir yerde yaşama rastlanmıyor

Bunun için bir çok şartın yerinde olması gerekiyor.

Temel bir tane örnek verelim.

Karbon atomu isimli atomun bizim hücrelerimizin organik bağını meydana getiren atom olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Bütün bitkiler ve hayvanlar içinde karbon atomsuz hayat düşünülemeyeceği bilimsel olarak ortaya kondu.

Karbon atomu da her yerde reaksiyona girmez.

“-20 ile +120 derece.”

Bu ısıların dışına çıkıldığında karbon atomu reaksiyonunu bozar.

950.000 Km ile uzayda belli bi yere doğru uçarken , dünyamız bu iki ısı aralığının ortasında.

Çok özel bi durum var.Bilim dünyası bunu inceliyor.

Nasıl oluyorda dünya bu iki ısı aralığını koruyor ;

6.000 derecelik ısı güneşten yola çıkıyor.

%1 ihtimal dünyamıza o ısının gelmesi.O ihtimal tutuyor ve bu ısı aralığı geliyor.

1025 ‘ de bir ihtimal.Uzaydaki ışık dalga boyu aralıklarının hesabı bu.Bu kadar ışık 6.000 derecelik ısı güneşten yola çıkıyor.Yüz ihtimalde bir ihtimal dünyamıza o ısının gelmesi.O ihtimal tutuyor ve bu ısı aralığı geliyor. Uzaydaki ışık dalga boyu aralıklarının hesabı bu.Bu kadar ışık dalga boyundan bir aralığın dünyamıza gelmesi lazım.İşte o geliyor.

Peki gelince neler oluyor 

O geldiği zaman , bizim şu hiç önemsemediğimiz otlar , yapraklar onu bekliyorlar.

O aralıktaki ışığı alıyorlar,karmakarışık bir işlemden geçiyorlar.

”Fotosentez” dediğimiz işlem.Bu işlemle bize oksijen sağlıyorlar.

Dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarına soruluyor bu işlemi bize yapabilir misiniz  “Milyonlarca dolar harcayarak çok kısa süre için yapabiliyoruz o yüzden kalkışmıyoruz bile“ diyorlar.Bunu her ot , her yaprak sürekli yapıyor.Hiç biride milyon dolar istemiyor.

Bunlada yetinmiyor , güneşten gelen o aralıktaki ışığı alıyor , enerji olarak otlar , yapraklar incecik yaprağa depoluyorlar.

Oraya depolanan bu enerjiye oradan bir hayvan geliyor.

Koyun , inek.Alıyor o enerjiyi ete çeviriyor.Bakın o aralıktaki ışık ete döndü.

Etobur bi hayvan geliyor ondan et olarak o enerjiyi alıyor.

Biz ne yiyorsak , sebze , meyve , et , çikolata , kaynağımız bu.Başka bir kaynağımız yok.

Teknik olarak bunun yapılmasına imkan yok.Böyle bir makine yapalımda otu yaprağı içine dolduralım bize pirzola versin.

Hatta bir de musluk takalım süt versin.Teknik olarak yapılamıyor.Bir de ceket versin.Yün çıkarıyor.Bunu bir inek yapıyor , bir koyun yapıyor ama teknik olarak biz bunu yapamıyoruz.

Güneş ile olan mesafemiz  150.000.000 km

Dünya güneşin etrafında dönerken 29 km yol katettikten sonra 2.8 mm içeri alınıyor.

Bir 29 km daha gidiyor 2.8 mm daha alınıyor.

Mm’nin onda biri sapma olsa yörüngesinde , ya gittikçe güneşe yaklaşır ya uzaklaşırız.

Hiç bir zaman böyle olmuyor.Her 29 gidişte dünya 2.8 mm içeri alınıyor ve güneşle olan mesafemiz korunuyor.

Güneş biraz küçük olsa dünya buzul olur.Biraz büyük olsa hepimiz yanarız.Şu anki boyutu ideal.Dünya biraz küçük ya da büyük olsa…Gene olmuyor.Dünyanında şuanki boyutunda olması şart.

Hiçbir gezegende olmayan bir özellik 

Dünya dönerken , yana doğru biraz eğiliyor  23.27 °

Bilim dünyası hesap yapıyor.Biraz daha eğik olsa… Biraz daha dik olsa ne olur…

Hiç birisi olmuyor.En mükemmel eğim bu.Dünya bu eğilimini sürekli koruyor.

Hepsi bizim yaşamımız için.Bu sayede 4 tane mükemmel iklim yaşıyoruz.

Uydular kanalıyla santim santim yapılan ölçümlere göre 

Her 1 saniyede 16 milyon ton su yeryüzüne iniyor.

Aynı saniye 16 milyon ton su göğe yükseliyor.

Her ölçümde böyle.Bir seferindede 15.9 milyon çıksın.

Hayır , her seferinde 16 milyon ton.Belli bir ölçüyle yağmur iniyor.Bugün hava bulutlu diyoruz , kimse tedirgin değil.Şemsiyesini alan dışarı çıkıyor.

Aslında hava bulutlu dediğimiz zaman 300 bin tonluk su deposu üstümüzde duruyor.Normalde onun bir anda yoğunlaşıp , baraj patlamış gibi şehri yok edip götürmesi lazım.Ama öyle olmuyor.

Damla damla , tane tane iniyor.

Yukarıdan inmesi hesaplanıyor ,yolda kazanacağı hız hesaplanıyor 

Her damlanın 550 km hızla inmesi gerekiyor.Fakat buda olmuyor.

Yola çıktığı hızla iniyor. 8 km hızla.Bunlardan bir tanesi işlemese hayat bitiyor.

Avrupalı bir bilim adamı , kar kristalleri üzerinde çalışıyor.

Milim milim ölçüyor , inceliyor.Hayretler içinde kalıyor.Her yanı simetrik.Muhteşem şekiller.Hiç bir deformasyon yok.Binlerce kar tanesini inceliyor.Raporunda da diyor ki  “Hiçbir kar tanesi birbirine benzemiyor , hatasız , mükemmel şekiller.Raporun en son sayfasına da şunu yazmış  “Sanki , bir sanatçı bana bir sanat gösterisi yapıyor...”
Share on Google Plus

About Bursa Bioenerji

Bursa Bioenerji, Refleksoloji, Masaj Uygulamaları | 0 543 325 46 12
    Blogger Comment
    Facebook Comment

3 yorum: