Tedavi için zaman hızla daralırken acının şiddetiyle kıvranan hastanın önünde iki seçenek duruyor. Ya ameliyat olacak ya da kırıkçı-çıkıkçıya gidecek.
Önce, belinizde başlayan keskin bir sızı ile irkilirsiniz. Sızı giderek tarifsiz bir acıya dönüşerek kalçanıza ve bacağınıza yayılır. Korkunç ağrı, ayak topuğunuza ve parmaklarınıza kadar ulaştığında ayaklarınız yerden kesilir olduğunuz yere yığılırsınız. Asıl kâbus bundan sonra başlıyor.
Tıp dünyasındaki cesur çıkışlar sonucu uzmanların son yıllarda 'her fıtık ameliyat edilmez' görüşünde birleşmesi alternatif tedavi yöntemlerine ilgiyi artırdı. En çok ilgi gören yöntemler manuel terapi ve Refleksoloji. Refleksoloji; kökleri 5000 yıl öncesine dayanan özel teknikleri ile bel fıtığında ameliyatsız etkili sonuçlar alınabiliyor.
Bel fıtığının Refleksoloji uygulanması ile 8-10 seansta iyileşme görüldüğü istatistiksel olarak kanıtlanmıştır.
Fıtık başlangıcında geciktirmeden yapılan müdahalelerde 2 seansta bile başarı elde edilebileceği belirtilmiştir.
Bel fıtığı sadece bir tip değildir hastalığın şiddeti ilerledikçe, seviyesi ve bununla beraber gözlemlenen semptomlar değişkenlik gösterir. Dolayısı ile her seviyede ki bel fıtığı ameliyat gerektirmez.
Uzun süreli bel ağrınız var ise ve en az bir kere bile beliniz tutuldu ise tedaviye hemen başlamak tedavinin başarısını arttırır. Ağrılar dayanılmayacak seviyelere gelene kadar beklemek belinize daha fazla zarar verir ve tedaviyi zorlaştırır. 15 seansı aşan tedavide hala ağrınız önemli derecede azalmadı ise yapılan tedavi yetersiz veya yanlıştır."
Türkiye'de Kadınlar Bel Fıtığı Mağduru
Bel fıtığı ağrısı 3 aydan fazla devam ederse, kronik olarak sınıflandırılır. Kronik bel ağrısının toplumda görülme sıklığı %23'dür ve 45 yaşından daha genç insanlarda aktivite azalmasının en yaygın sebebidir.
Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır ve 30-50 yaşları arasında sıklığı en yüksek seviyeye ulaşır.
Yatarak Düzelmez, Hareket Edin
10 yıl öncesine kadar yatak istirahati önerilirdi. Zaman içinde yapılan çalışmalar doğrultusunda günümüzdeki tedavi, minimum yatak istirahati kişinin durumuna uygun olarak hemen aktiviteye başlamak ve kademeli olarak aktivite düzeyini artırmayı kapsamaktadır.
Uzun süreli hareketsiz kalmak veya yatak istirahati bel için iyi değildir. Hasta mümkün olduğu kadar aktif kalmalıdır.
Ani manevralar veya çok sert teknikler kullanarak beli tedavi etmek isteyen ve bu konuda tıbbi bir eğitimi olmayan kişiler (kırıkçı-çıkıkçılar) belinize daha fazla zarar verebilir.
Refleksolojinin orta ve hafif düzeydeki fıtıklarda düzeltici etkisi temelde gerilen ve sıkışan sinirlerin yumuşatılıp, basının ortadan kaldırılması ve sıvı dengesinin tekrar kurulmasına dönük bir amaç hedeflenir. Bel ve boyun fıtığının oluşmasına neden olan en önemli faktörlerden birisi olan sinir ve stres hali refleksoloji sonrasında ortadan kaldırılarak vücut üzerinde bir gevşeme hali oluşturulur. Bu amaçla ayaklarımız üzerinde sadece omur bölgeleri değil stres oluşumuna neden olan ve vücuttaki genel gerginlikle ilişkisi olan organların da ayak tabanındaki sinir izdüşümleri uyarılarak vücutta genel bir gevşeme oluşturulur.
Bursa Bioenerji, Refleksoloji ve Masaj Terapisi | https://www.facebook.com/BursaBioenerji
0 yorum:
Yorum Gönder